Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İcra ve İflas Hukuku Bütünleme Soruları 2011 (Emel Hanağası)
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İcra ve İflas Hukuku Bütünleme Soruları 2011 (Emel Hanağası)
SORULAR
SORU I) OLAY : Ankara’da inşaat işleriyle uğraşan (B) A.Ş., devam etmekte olduğu toplu konut projelerini zamanında bitirebilmek için (A) Bankası’ndan 200.000 TL’lik kredi almış ve karşılığında (A) Bankası lehine şirkete ait taşınmazlardan biri üzerinde 200.000 TL bedelli ipotek tesis ettirmiştir. Ayrıca (A) Bankası, söz konusu borca karşılık (B) A.Ş. yetkilisi tarafından şirket adına düzenlenen 100.000 TL’lik iki adet bono da almıştır. (B) A.Ş.’nin, 200.000 TL’lik borcunu vadesinde ödeyememesi üzerine, (A) Bankası, alacağının tahsili için (B) A. Ş. aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatmaya karar vermiştir.
1. (A) Bankası’nın başvurusu üzerine, icra müdürü, takip konusu yapılmak istenen alacağın rehinle temin edildiği ve bu nedenle kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılamayacağı gerekçesiyle takip talebini almamış, reddetmiştir. İcra müdürünün bu hareketi doğru mudur? Neden? Doğru değilse, (A) Bankası, nerede, hangi süre içinde, hangi yola başvurmalıdır? (10 puan)
2. (A) Bankası’nın başlattığı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte kendisine ödeme emri gönderilen (B) A.Ş., aşağıdaki iddiaları, nerede, hangi süre içinde, nasıl ileri sürebilir? Bu iddialarının takibe etkisi ne olur? Her bir şıkkı ayrı ayrı ve kısaca açıklayınız. (20 puan)
a) Takip konusu bono zamanaşımına uğramıştır.
b) Bonoda tanzim tarihi olmadığından (A) Bankası, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamaz.
c) Benim borcum bu kadar değildir.
d) Bono, şirketimiz adına imza yetkisi olmayan bir kişi tarafından imzalanmıştır.
SORU II) Küresel kriz nedeniyle son birkaç ayda nakit sıkıntısı daha da artan (B) A.Ş., muaccel ve çekişmesiz borçlarını devamlı bir şekilde ödeyemez hale gelmiştir.
1. (B) A.Ş.’nin alacaklısı (C), (B) A.Ş’yi iflâs yolu ile takip etmek istemektedir. (C)’nin, (B) A.Ş.’nin iflâsını hangi yöntemle sağlamasını tavsiye edersiniz? Bu yolun temel özellikleri nelerdir? (8 puan)
2. 3 Mart 2011 tarihinde, (B) A.Ş.’nin iflâsına karar verilmiş; (B) A.Ş.’nin iflâs ettiği hususu da 5 Mart 2011 tarihinde ilân edilmiştir.
a) (A) Bankası’nın, 3 Ocak 2011’de tarihinde müflis (B) A.Ş.’ye karşı başlatmış bulunduğu, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibin akıbetinin ne olacağını değişik ihtimalleri de gözetmek suretiyle, gerekçeleri ile birlikte açıklayınız. (5 puan)
b) (D)’nin, müflis (B) A.Ş. aleyhine 22 Ocak 2011 tarihinde başlatmış olduğu rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibin akıbetini, bu takibin konusunu oluşturan (B)’ye ait rehinli malın, iflâs masasına girip girmeyeceğine de değinerek, çeşitli olasılıklara göre açıklayınız. (7 puan)
c) (B) A.Ş.’nin 8 Şubat 2011 tarihinde, (E) Gazetesi’ne karşı açtığı, kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan 100.000 TL meblağlı manevi tazminat davasının akıbetinin ne olacağını, gerekçeli olarak açıklayınız. (5 puan)
d) (B) A.Ş.’ye, satım sözleşmesi nedeniyle beş inşaat makinesi teslim borcu olan (F), bu borcunun kanundan dolayı iflâs nedeniyle para borcuna dönüştüğüne ileri sürerek, iflâs masasına para olarak ödeme yapabilir mi? Gerekçeli olarak açıklayınız. (5 puan)
e) Kendisine ait bir iş makinesinin, (B) A.Ş.’nin iflâs masasına girdiğini iddia eden (G)’nin yapması gereken işlemleri, bu iddianın hukukî niteliğini de belirterek kısaca açıklayınız. (10 puan)
3. İflâs idaresi, alacakların incelemesini bitirmiş; sıra cetvelini düzenlemiş ve sıra cetvelinin iflâs dairesine bırakıldığı hususu da ilân edilmiştir. (B) A.Ş.’den, 3 Mart 2011 tarihinden önceki son altı ay içerisinde tahakkuk etmiş 15.000 TL tutarında kıdem tazminatı alacağı bulunan Şirket’in eski işçisi (H)’nin, bu tutardaki alacağı, iflâs idaresince düzenlenen sıra cetvelinde imtiyazsız alacaklılar arasında gösterilmiştir. İflâs idaresinin (H)’nin alacağı ile ilgili olarak yapmış olduğu bu işlem doğru mudur? Değil midir? Neden? Doğru değilse, (H)’ye ne yapmasını tavsiye edersiniz? Kısaca açıklayınız. (10 puan)
SORU III) Genel haciz yoluyla takibin kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipten farklarını sayınız. (20 puan)
ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ (4/A ve 4/B SINIFI)
İCRA VE İFLÂS HUKUKU BÜTÜNLEME SINAVI CEVAP ANAHTARI
SORU I)
1. Rehnin paraya çevrilmesi yoluna başvurma zorunluluğu (İİK m. 45,I), alacağı bir kambiyo senedine bağlı olan alacaklı açısından uygulanmaz. Alacağı bir bonoya bağlı bulunan (A) Bankası, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, doğruca kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluna başvurabilir. Bu nedenle, (A) Bankası, bir hakkın yerine getirilmemesi gerekçesiyle, icra müdürünün işlemine karşı, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesinde, şikâyete başvurmalıdır. Başvuru gerekçesi hakkın yerine getirilmemesi olduğundan bu bir süresiz şikâyet sebebidir.
2. a) Bu borca itirazdır. (B), bu borca itirazını, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 5 gün içinde, ödeme emrini düzenleyen icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine, mutlaka bir dilekçe ile yapmalıdır (m. 168/5, 169). Bu itiraz, satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmaz (m. 69, c. 2). Ancak, icra mahkemesi hâkimi, borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak verdiği belgelerden (m. 169/a, I), borcun zamanaşımına uğradığı kanaatine varırsa, duruşmadan önce, itirazın esası hakkındaki karara kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (m. 169/a, II).
b) Tanzim tarihi bononun aslî unsurudur. Bu tarihi içermeyen bir bono, kambiyo senedi niteliğini taşımaz ve bu nedenle (A) Bankası, böyle bir senede dayanarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapamaz. Bu nedenle, (B) A.Ş., takip konusu senedin kambiyo senedi olmadığı iddiasını, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 5 gün içinde, takibin yürütüldüğü icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine, şikâyet yolu ile bildirmelidir. Şikâyet kendiliğinden icrayı durdurmaz. Fakat icra mahkemesi, şikâyet üzerine icranın durdurulmasına karar verebilir (m. 22).
c) Borçlu burada kısmi itirazda bulunmak istemiştir. Ancak genel ifade kullanılarak yapılan bu itiraz geçerli değildir. Çünkü borcun bir kısmına itiraz eden borçlu, itiraz ettiği borç miktarını itirazında ayrıca ve açıkça belirtmek zorundadır. Bu halde borçlu itirazında, itiraz ettiği alacak miktarını açıkça göstermediğinden hiç itiraz etmemiş ve takip borçlu hakkında kesinleşmiş olarak kabul edilir (m. 62, IV). Olayda da borçlu, itiraz ettiği miktarı hiç belirtmemiş olduğundan ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürenin geçmesiyle ödeme emri kesinleşir.
d) İmzanın sahte olduğu değil, senet altında imzasını bulunan kişinin Şirket adına imzaya yetkili kişi olmadığı iddia edildiğinden bu iddia, borca itirazdır. (B), bu borca itirazını, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 5 gün içinde, ödeme emrini düzenleyen icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine, mutlaka bir dilekçe ile yapmalıdır (m. 168/5, 169). Bu itiraz, satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmaz (m. 69, c. 2). Ancak, icra mahkemesi hâkimi, borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak verdiği belgelerden (m. 169/a, I), borcun zamanaşımına uğradığı kanaatine varırsa, duruşmadan önce, itirazın esası hakkındaki karara kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (m. 169/a, II).
SORU II)
1. Borçlu, muaccel ve çekişmesiz borçlarını ödeyemiyor ve bu husus geçici bir duruma dayanmıyorsa, borçlu ödemelerini tatil etmiş demektir. Bu ise, alacaklının talebiyle doğrudan doğruya iflâs hallerinden biridir (m. 177/2). Bu durumda, (D), doğruca (B)’nin muamele merkezindeki ticaret mahkemesine başvurarak, borçlunun iflâsına karar verilmesini isteyebilir (m. 177/4). Bu halde, alacaklının borçluya karşı bir iflâs takibinde bulunmasına, icra dairesinin borçluya bir iflâs ödeme emri göndermesine ve depo kararına gerek yoktur.
2. a) Bu takipte, haczedilen malların paraya çevrilme aşaması iflâsın açılmasından önce tamamlanmışsa, bu takip iflâsın açılmasından etkilenmez. Buna karşılık, haczedilmiş malların paraya çevrilmesi aşaması tamamlanmamışsa, bu takip iflâsın açılması ile durur; iflâs karının kesinleşmesi ile de düşer (m. 193; 186/II). Bu halde, (A) Bankası, alacağını masaya yazdırır.
b) Mülkiyeti müflise ait olup da üzerinde (C) lehine rehin hakkı tesis edilmiş olan mal, (C)’nin rüçhan hakkı saklı kalmak kaydıyla iflâs masasına girer. (C), dilerse başlatmış olduğu rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe, iflâs masasına karşı devam eder; dilerse, iflâstan önce başlamış olduğu rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipten vazgeçerek, iflâs tasfiyesinin sonuçlanmasını beklemeden en yakın ve münasip zamanda rehinli malın paraya çevirtilip rehinli alacağının ödenmesini iflâs idaresinden ister (m. 185).
c) (B) A.Ş.’nin iflâsın açılmasından önce, (E) Gazetesi’ne karşı başlatmış bulunduğu kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat davası, şeref ve haysiyete tecavüzden kaynaklanan zararların giderilmesine yönelik bir tazminat davası olup, kanunda açıkça sayılan istisnalardan olduğundan, iflâsın açılmasından etkilenmez; yani, ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonrasına kadar durmaz. Müflis (B) A.Ş., bu davaya bizzat kendisi devam edebilir (m. 194).
d) Yapamaz. Çünkü konusu para olmayan borçların para borcuna dönüşmesi kuralı iflâs alacaklıları yani müflisin iflâsına karar verildiği andaki borçları için işlerlik kazanan bir kuraldır (m. 109). (H) ise, iflâs alacaklısı değil, müflisin borçlusu konumunda bulunduğu için, para olarak iflâs masasına ödeme yapamaz.
e) Üçüncü kişi (G)’nin bu iddiası istihkak iddiasıdır. (G), bu iddiasını adî tasfiyenin ilânından ibaren bir ay içinde bildirmek zorundadır (m.219/2). Bu iddia iflâs idaresince incelenir (m.228, I); iflâs idaresi istihkak iddiasını kabul ederse, malı hemen (G)’ye teslim etmez. Çünkü nihaî karar 2. alacaklılar toplantısı verir. İflâs idaresi, istihkak iddiasını reddederse, (G)’ye, icra mahkemesinde istihkak davası açması için 7 günlük bir süre verir (m.228, II). (G)’nin bu süre içinde, iflâs masasına, yani onun kanuni temsilcisi olan iflâs idaresine karşı, iflâsa karar vermiş olan ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki (yani müflisin muamele merkezindeki) icra mahkemesinde istihkak davası açması gerekir; aksi takdirde masaya karşı istihkak iddiasından vazgeçmiş sayılır (m.228, II, c.2).
3. (G)’nin kıdem tazminatı alacağı, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önce son altı ay içersinde tahakkuk etmiş olan işçi alacağı konumunda bulunduğu için, birinci sırada imtiyazlı alacaklılar arasında yer almaktadır (m. 206, IV/A). Dolayısıyla, (G)’nin 15.000 TL tutarındaki kıdem tazminatı alacağının iflâs idaresince sıra cetvelinde imtiyazsız alacalılar arasında gösterilmiş olması işlemi, doğru değildir. (G), sıra cetvelinde sadece kendisine verilmiş bulunan sıraya karşı çıktığı için, sıra cetvelinin iflâs idaresince iflâs dairesine bırakıldığının ilanından itibaren yedi günlük süre içerisinde, icra mahkemesine sıra cetveline karşı şikâyet yoluna başvurmalıdır.
SORU III)
İki takip yolu arasında yalnız ilk iki safhada, yani takip talebi ve ödeme emri ile kesinleşmesi safhalarında çok önemli farklar vardır. Son üç safha her iki takip yolunda da aynıdır. İki takip yolu arasındaki farklar şu şekilde sayılabilir:
1. Rehinle (İİK m.23) temin edilmiş olan para alacakları (rehinli alacaklar) için, alacaklı, kural olarak ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorundadır; doğruca genel haciz yoluna başvu¬ramaz. Oysa, kambiyo senetlerine bağlı alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, alacaklı, ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte bulunmadan, doğruca kambiyo senetlerine mahsus takip yapabilir (İİK m.45,III; 167,I).
2. Genel haciz yolu, rehinle temin edilmemiş olan ve bir kambiyo senedine de dayanmayan, bütün para ve teminat alacakları için başvurulabilen bir ilâmsız icra yolu olduğundan, alacaklının bu yoluna başvurabilmesi için, alacağının bir senede (belgeye) bağlı olması gerekli değildir. Oysa, alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluna başvurabilmesi için, alacağının mutlaka bir kambiyo senedine bağlı olması gerekir.
3. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte takip talebi, yapılması ve içeriği bakımından genel haciz yolundaki gibidir (m. 58). Bu nedenle, aynı basılı takip talebi örneği kullanılır. Yalnız, bu örneğe takibe konu yapılan kambiyo senedinin cinsinin (çek, poliçe veya bono), tarihinin ve numarasının yazılması gerekir. Yetkili icra dairesi bakımından genel hükümler (m. 50) geçerli olmakla birlikte, kambiyo senetlerinden doğan alacaklar, aranacak alacaklar niteliğinde olduğun¬dan, bu alacaklar için BK’nun 73/1 maddesi hükmü uygulanmaz. Yani, kambiyo senedi alacaklısı, BK’nun (m.73/1), HUMK’nun 10. ve İİK’nun 50. maddesine göre, kendi yerleşim yerinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamaz; borçlunun ikametgâhında yapabilir.
4. Genel haciz yolundakinden (bkz. İİK m.58,III) farklı olarak, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte alacaklı takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar kendisi (alacaklı) tarafından onaylı örneğini (bkz. m.167,II; Y m.21/c) eklemek zorundadır (İİK m.167,II). Ancak, takip konusu bir çekse ve bankaya ibraz edildiğinde kısmî ödeme söz konusu olmuşsa, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi banka tarafından çek hamiline verilir; çek hamili de bu fotokopi ile takip yapabilir (5941 s. K. m. 3, VI).
5. Genel haciz yoluyla takipte, icra müdürünün senedi ve borcun vadesini inceleme yetkisi yoktur. Oysa, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte icra müdürü, yetkili hâ¬milin takip talebi ile birlikte kendisine verilen senedin kambiyo senedi olup olmadığını ve senedin vadesinin gelip gelmediğini incelemek zorundadır (İİK m.168,I).
6. Genel haciz yolunda ise, borçluya ödeme emri, takip talebinden itibaren nihayet 3 gün içinde tebliğe gönderilir (İİK m. 61,I). İcra müdürü, alacaklının vermiş olduğu, kambiyo senedinden ve gerekli ise ödememe protestosundan, alacaklının kambiyo senetlerine mahsus takip yapma yetkisinin bulunduğunu ve kambiyo senedinin vadesinin gelmiş olduğunu tespit ederse, borçluya hemen kambiyo senetlerine mahsus bir (haciz) ödeme emri gönderir (İİK m.168,I).
7. Borcun ve takip masraflarının ödenme süreleri farlıdır: Genel haciz yoluyla takipte ise, ödeme emrine itiraz etmeyen borçlunun, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 günlük ödeme süresi içinde (m 60/2) borcu ödemesi gerekir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 10 günlük ödeme süresi (m.168/2) içinde borcu ödemek zorundadır.
8. Borca ve imzaya itiraz süreleri ve usulü farklıdır: Genel haciz yoluyla takipte ise, itiraz, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirilir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, ödeme emrine itiraz, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirilir.
9. Genel haciz yoluyla takipte itiraz ise, icra takibini kendiliğinden durdurur (İİK m. 66, I); kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, itiraz, satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmaz (İİK m.170,I,c. 2);
10. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, itiraz ile takip durmadığından ve borçlu itirazın kabulü için icra mahkemesine kendisi başvurduğundan, itirazın kesin veya geçici kaldırılması müesseselerinin (İİK m.68) yeri yoktur.