Çalışmayan Üniversite Mezunu Kadın Oranında Dünya Birincisiyiz
OECD’nin 2013 yılı baz alınarak yaptığı “çalışmayan üniversite mezunu kadınlar” çalışmasında Türkiye, dünya birincisi oldu. Her yıl milyonlarca üniversite öğrencisi mezun oluyor. Bununla birlikte kamu yahut özelde iş istihdamı neredeyse yok. En fazla atama yapılan öğretmenlik alanında bile yalnızca %10’luk bir atama yapılıyor.
En yakın rakibimiz Yunanistan’a 7 fark attığımız ve ortalamayı yükselttiğimiz grafik ülkemizin üniversite politikalarının yanlışlığını göstermekte. Her ile üniversite açmak bir çözüm değil. Her üniversiteye bütün bölümleri açmaksa kendi kendimizi aldatmadır. Türkiye’de atama bekleyen 400.000 İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi var. Bu yığılmanın tek sebebi bütün üniversitelerde İİBF’nin olması. İş o dereceye vardı ki Teknik Üniversitelerde bile hukuk fakültesi açılıyor. Örneğin Karadeniz Teknik Üniversitesinde Hukuk Fakültesi var. Yalnızca mühendislik ve su ile alakalı bölümler üzerinde yoğunlaşması gereken KTÜ’de İİBF, Hukuk, Eğitim, Fen Edebiyat…. aklınıza gelen tüm bölümler var.
İşin bir de KADIN OLMAK tarafı var elbette. Erkeklere nazaran iş bulmaları çok kolay değildir. Hoş üniversite okumuş erkeklerin de iş bulması kolay değil… Örneğin kaymakamlık sınavlarında kızlara kontenjan bulunmakta. Örneğin alım yapılacak 55 kaymakamın maksimum 5-10 tanesi kız oluyor. Bu tarz uygulamalar grafikteki olumsuz seviyeyi çok daha yukarılara taşımaktadır.
Ülkecek bir üniversite reformuna gitmek zorundayız. İlerleyen yıllarda üniversiteli işsizler yığını olarak görünmemek adına başta YÖK ve bakanlar bir reforma imza atmalıdır.
* Barajı aşan özel üniversiteye kayıt olmamalı
* Türkçede YGS’de 40 sorudan 10 doğru yapan bugün hukuk okuyor ve bir şekilde de üniversiteden mezun olmakta. Özel üniversitelere bir düzenleme getirilmeli.
* İkinci öğretim programlarının tamamı kapatılmalı. Sırf üniversite okumak adına okuyanlar var. Bu tarz bölümlerin olması bir kere yanlıştır. Gereksiz, iş istihdamı olmayan tüm bölümler kapatılmalıdır.
* Nitelikli akademisyenler de yetişmiyor. Maalesef geçmişte “sırtını devlete daya” mantığı bugün de işlemekte. Akademisyenlik bugün bir memuriyet olarak gözüküyor. Her üniversitede bu tarz kalifiyesiz akademisyenler bulunmakta. Öğrencilere hiçbir şey katmayan bu akademisyenler de sınava tabi tutulmalıdır.