Üniversite Okumak

Üniversite Okumak

Günümüzde hayat şartları ve iş olanakları gün geçtikçe zorlaşmaktadır. Hızla artan nüfus ve ekonomik darlıklar neticesinde özellikle iş bulmak çok daha zor olmaktadır. Özellikle eğitim seviyesi biraz düşük olan kişilerin iş bulması neredeyse imkansız hale gelmiş bulunmaktadır. Bu nedenle hiç olmazsa üniversite diploması almak önemli bir hale gelmiştir. Nereye giderseniz gidin mutlaka öncelikle diploma isteniyor. Aynı iş için başvuranlar arasında diploması olanlar daha şanslı olmaktadır. Çünkü yaptırılacak iş için yeterli olunup olunmadığının en büyük göstergesi diplomanın olup olmamasıdır. Oysa bu yaklaşım son derece yanlış bir yaklaşımdır. Görüyoruz ki üniversitelerimiz dünya standartlarını maalesef yakalayamamıştır. Hatta bir ara ilk 500 üniversite arasına dahi girememiştik. Şuan da ODTÜ, Boğaziçi dışında ilk 500’de üniversitemiz yok. Bu kadar kalitesiz ve başarısız üniversite ortamında okumanın ve bitirmiş olmanın pek önemli olmayacağı kanısındayım.

Hatırlarsanız 2006’dan itibaren her ile en az bir üniversite açıldı ve mevcut bölümlerin sayıları ve kontenjanları da arttırıldı. Böylece üniversite okuyanların sayısı da artmış bulunmaktadır. ÖSYM’nin yaptığı sınavda barajı geçen herkes neredeyse bir üniversite bölümüne yerleşebiliyor. Yani bu da üniversiteye kayıt yaptıran öğrencilerin kalitesinin düştüğünü gösteriyor. Üstelik üniversitelerde çok sayıda öğrencinin başarısız oluğunu ve uzun yıllar boyunca derslerini geçemeyerek okulunu bitiremiyor. Ya da bitirdiği zaman kalitesiz bir şekilde mezun oluyor ve iş hayatına atıldığında doğal olarak başarısız oluyor.

Günümüzde bu tip öğrencilerin sayısının epeyce fazla olduğunu ve gittikçe de arttığına şahit olmaktayız. Bunun yanı sıra üniversite hayatı boyunca başarısız olup ya da zar zor mezun olup iş hayatında son derece başarılı öğrenciler de bulunmaktadır. Bu da bize gösteriyor ki üniversitelerimizde verilen eğitim maalesef amacına uygun olmamaktadır. Örneğin bilgisayar üzerine eğitimini alan bir öğrenciye elektrik bölümüne ait olan derslerin okutulmaya çalışılması onun başarısız olmasına yol açmaktadır. Ya da teorik olarak okutulan derslerin uygulamalarının yaptırılamaması öğrencinin öğrendiklerini göstermesinin karşısında büyük bir engel olmaktadır. Söz konusu bu durumları göz önünde bulundurduğumuzda üniversite öğrencisi olmak eğitim açısından biraz boş olmaktadır.

Yükseköğrenim görmek elbette güzel şeydir fakat ülkemizdeki şartlar göz önünde bulundurulduğunda maalesef pek faydalı bir iş olmamaktadır. Büyük bir çoğunluğu göz önünde bulundurarak üniversite okumanın zaman kaybından öte bir şey olmadığını üzülerek söyleyebiliriz.