Yalnızca Milli Kütüphaneye Gidenlerin Bileceği 11 Durum
YGS, LYS, YDS, KPSS, TUS, DUS, ALES, Kurum Sınavları, Vize, Final… derken Milli Kütüphaneye gitmek için bir sürü sebebimiz oluyor. Ders çalışmak için bağımlılık yaratan, gidilmediği zaman pişmanlık duygusunun dibine kadar yaşandığı, sürekli aynı yüzleri görmekten bıkılmayan her daim özlenesi ortam. Kışın ayazında, yazın sıcağında sıra beklemekten sıkıldığımız fakat turnikedeki yeşil ışığı görene dek vazgeçmediğimiz, acaba ilerde özleyecek miyiz? sorusunu akıllara getiren Milli Kütüphane yukarıda saydığım ve sayamadığım sınavlar sebebiyle yıl boyunca ders çalışanlara ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle vize-final zamanlarında yılan misali kıvrılan ve 7.cadde girişine kadar uzanan kuyrukta bile “aman bugün de ders çalışmayayım” düşüncesini akıllara getirmeyen bu kutsal mekanla ilgili yalnızca sizlerin bileceği 11 farklı durumu mizahi bir dille kaleme almaya çalıştım. Haydi başlayalım.
1- Metro çıkışı yarış yapmak
Milli Kütüphane durağı çıkışındaki uzun koridorda özellikle saat 9.00-10.30 arasında yaşanan yarıştır. Kemal Sunalın görseldeki filmini hatırlatan bu yarış yürüyen merdivende ufak bir mola sonrasında devam etmektedir.
2. Saatlerce Beklenen Sıra
Özellikle vize-final dönemlerinde sıra şu şekilde gitmektedir. Kütüphane girişi -Bahçeli girişinde solda kalan ufak yol – “U Çek” Konferans salonu girişi – Milli Kütüphane metro durağı – Büfe … İç konuşma:”Sıranın sonu nerdeeee”
3- Neden Tarık Buğra ve Cahit Külebi heykelleri?
Milli Kütüphanenin en yetkili kişisinin bile veremeyeceği cevap. Varsa bilen yazsın ciddi ciddi merak ediyorum.
4 – Öğlen ne yiyeceğiz?
61.dakikanın önemini ancak Milli Kütüphaneye gidenler bilir. Kütüphanenin yemekhanesinde bazlama tost + çay 5 TL. Diğer menüleri saymıyorum bile. Üstelik doymuyorsun. 7.caddede yenilen tavuk dürümlerden de sıkıldıysanız Bakanlıkta öğrencilerin de yemek yiyebileceğini hatırlatmak isterim. 6 TL karşılığında gerçekten doyurucu ve leziz yemekler yiyebilirsiniz.
5- 16.dakikanın önemi
Kiosktan alınan 15 dakikalık mola hemen geçiverecekmiş gibi değil mi? Gözümüz saatte yerimizi kaptırmamak için bir an önce içeri girmek isteriz. Sohbete dalıp 15 dakikayı geçirmek bir kere de olsa herkesin başına gelmiştir.
6- Siyah giyen adamlar
Biz de o yollardan geçtik dercesine etrafa atılan henüz öğrencilerin bilemediği o sert bakışlar. Özellikle vergi müfettiş yardımcılarında sık görülen durum. Yahu kıskanıyoruz be kardeşim yapmayın. Ne bileyim kurumun kütüphanesinde ders çalışın, eve gidip üstünüzü değiştirerek gelin vallahi ayıp oluyor.
7- Seksen Altı Kişilik Liseliler
Piri Reis denince insanların aklında harita belirir bizim aklımıza direk liseliler geliyor. Algı operasyonu budur bence :) “Sabahın altısında sıra beklediğim oldu” diyen liseli kardeşim zorunuz ne? Üniversiteli kimliğiyle Adnan Ötüken’de, Müjgan’da ders çalıştığınızı da unutmadık. Ayağınızı denk alın!
8- Milli Kütüphane resmi sponsoru
Sürü psikolojisi mi desem, kapitalizm mi, moda mı… ne desem bilemedim. Ben de Milli Kütüphaneye geldikten sonra o furyaya katılanlardanım.
9-Fosforlu Kalemler
MEB’in Fatih projesi gibiyiz. Her sırada envai çeşit fosforlu kalem. Rica ediyorum ses çıkaranlarından almayın.
10- Milli kütüphanedeki gizemli, yaşlı adam
Geçenlerde yanıma oturdu. Saatlerce cebinden çıkardığı üzerinde parsel, arsa kelimeleri geçen bir sayfalık kağıdı okudu. Molaya çıkarken, bakanlığa yemeğe giderken sürekli karşıma çıkıyor. Kim bu gizemli amca bileniniz yok mu?
11- Musa
İlk 11’in olmazsa olmazı. Eskiler bilmez, yaz başından beri kütüphane bahçesinde dolaşan daha az para toplarım korkusuyla ayakkabılarını saklayan Suriyeli Musa. Ara ara ona yemek ısmarlayın.
